27 Mayıs 2012 Pazar

güzelsen güzelsin yok mu benzerin

Canım hayat ya, nasıl seviyorum ben seni! Bilsen nasıl... Beni benden alıyor da bir daha geri vermiyorsun ya... Hem de bunu yok yere... yoktan yere yapıyorsun ya... Yoklara karışasım geliyor, hay! Hay hayat hay. Hay bin kunduz.

20 Mayıs 2012 Pazar

(yuz) uc


Ben de iyiyim iste. Biraz dusup, biraz kalkmada...sendeleyip, ofkelenip, toparlamaktayim. Ters gidince bir seyler, oracikta birakip her bir seyleri cekip gitmek isteyen yani icimin kapiya dikti gozunu. Yollarin onlarca alternatife bolundugu kaygan zeminli kavsaklarda ayagi kayiyor sinsi sabirsizligimin. Icim uc yasinda. Oyuncaklarini toplayip eve donmek istiyor.

17 Mayıs 2012 Perşembe

deadends

bademgozlumbeniunutbugemibirkaratabutlumbarindangirenolurbaliktuttukyiyenolurelimizedegenolurcurukyumurtadancurukbendenyapacagincocukbademgozlumbeniunut

14 Mayıs 2012 Pazartesi

Gozlerini kapatirsin, o insansin.

Baska biri oldugun bir zamana dair sorular duser gunune. Ve o gece, o kisi olarak girersin yataga. O kisinin dusunceleri kol gezer aklinda. O kisiye ait bir turku yumruklar gogus boslugunu. Ellerine degse gozlerin, o kisinin ellerini gorursun. Onun, arkan, sagin, solun sobe. Saklanmadin. Ebe!


10 Mayıs 2012 Perşembe

let it be




önce korktum, sonra öfkelendim, ardından afalladım, sonra çözümledim. 
pek çok kez bildim sandım aslında bilmeden. kimi cevaplar buldum da.
bulamadıklarım bulduklarimi dover, dogduklarina pisman eder.

7 Mayıs 2012 Pazartesi

Batman Badman Madman

Kanatlari var insanin ama insanin haberi yok. Bazen bir geriliyorlar ruzgara karsi, hoooop havalanmissin, kucucuk kalmis sehirler...


mizimaktan mizik

sevgili ben,

çok sevdiğim bazı huyların var. o huylarınla huylandığında sana bayılıyorum. yani bin tane ben serseler önüme, yine beni seçerdim diyorum. bir analist görse, 'ahan da narsistik insan.... bu vakanın ödipal döneminde...' diye başlardı, o kadar. bir de sevmediğim huyların var ki... o huylarınla huylandığın zaman da gozume gorunmesen daha iyi.

mesela, kendi kendini egleme biçimlerine hayranım. olağan bir konuşmanın içindeyken, kendi kafanda kurduğun ve sadece orada tuttuğun, kendi kendine güldüğün esprilerine bayılıyorum. mizah insanı zeki kılarmış gibi bir anlayışım var galiba. sen şaka yaptıkça kafamın içinde, zekanın önünde bir keskin sıfatı beliriyor ve her yeni atışla biraz daha keskinleşiyor gibi. seninle yaşamak eğlenceli oluyor böyle zamanlarda.

bazen de mızımana uyuz oluyorum, -mızımak, mızıkçılığın suyunu çıkarmak manasında, vurgulu. kafana bir şeyi takmaya gör, bir perde yapıyorsun ve çekiyorsun gözlerinin önüne. dusun dur ondan sonra, ne zaman biterse artik. ay ne sinirsin. hepimiz olecegiz en sonunda, bu neyin telasi? bi silkelen allasen! keyfimize bakalim.
 

5 Mayıs 2012 Cumartesi

Hug Me

Sarilmanin da sanati var azizim. Cevremdeki insanlarin bir kismi bildigin Turk usulu sariliyor. Biraz sag omuz, biraz sol... Bazilari ucluyor. Sen ikide durmusken o uce hamle yapinca bir enteresan duraksama oluyor. Ayni sey tek omuz sarilan kulturlerle benim aramda da oluyor. Ikinci hamlenin ortasinda fark ediyorum ki, o sarilma bitmis coktan karsimdaki icin. Ben hamleyi geri cekerken o bir hamle daha yapiyor filan...oyh! Butun bunlari niye anlatiyorum? Sarilmak guzeldir de ondan.




Ahaha. Bir de bu huglar var. Gulerim ben onlara :)

2 Mayıs 2012 Çarşamba

for the love of...

Sahne I.

Esas adam sahneye girer. Sendeler esas kadin. Gulumser adam kimsenin bilmedigi bir seyi biliyormus gibi. Kimsenin bilmedigi o seyi kadin da bilmiyordur. Sonra gece olur, sohbet olur, gercege dokunur, simdiden seker, gecmise doner, sonraya sicrar. Sonra cay. Sonra muhabbet. Sonra "be my wife'.