18 Aralık 2012 Salı

Demlik


Ben seviyorum seni. Bil diye.
Bileyim diye mi seviyorsun? Bilmesem de sever misin?
Ben seni tanimasam da severdim ama tanimadigim icin bilmezdim. Taniya bile seviyorum.
Ben de seni. Taniya bile. Kocamanmis tanimak.
Kocamanmis gulmek.


5 Aralık 2012 Çarşamba

the power to break

Uzun yurudum dun. Ilikti hava. Aralik'ta Chicago iligi. Bir daha gelmez diye korktum, uzun yurudum. Once uzun uzun oturdum. Keyif sol yanimdaydi, Cloud Gate karsimda. Gumusunden sekti isiklar, seyrettim. Keyif konustu, ben dinledim. Arada bir donup baktim, bulutlari seyrediyordu. Sonra isiklari. Sonra beni. Ben de once isiklari. Sonra bulutlari. Sonra keyfi. En cok da buz pateni yapanlari. Nasil ilikti ruzgar. Serindi cok cok, otesi degil.

'Cok bahsetmeyeyim istiyorum ama fark ediyorum ki bir sekilde hep onlardan bahsediyorum,' dedi. 'Hallolmayanlar dile gelmek istiyor belki.' dedim, ses etmedi. Hemfikir olmayanlarin sessizligi. Suya koyulup acisi alinmamis sebzeler vardi rafta, niyeyse onlari indirdi. Hallolmayistan mi ki? Baskalarini konusmak kolay. Senle ve benle ilgili olunca tatsiz hikaye. Perspektifi korumak mesele. Parmagi uzatip cunku sen ve dahi sen diyene ama ben demek zor. Yemisim zorlugunu, demem ben. Bu kadar uzun dusunme ustunde dedi ben susunca. Kendinden o kadar emin ki kelimelerin, cozdum seni havalarinda. Ustune yiksam mi, dusunuyorum. 'Yik' dedi, yildizlara cevirdim basimi. Yemisim yikmasini. Yapma boyle dediginde coktan yapmistim. Bulutlari yildizlara, sozu oteye biraktim. Ikimiz de biliyoruz otekini nerede durduracagimizi dedi. Bilemedim en son ne zaman bildimdi. Yildizlardan gecip isiklara baktim. Hemfikir olmayanlarin etrafa bakisi.