29 Ocak 2013 Salı

yol bir dakka miktarinca



Uzakdoguda, ay takviminin sonunda kutlanan isik festivalleri varmis. 
Bir kagittan fener yakar, gokyuzune birakirlarmis,
 to let go of the past selves and get a new one. 
Yaktim bi'tane. 


Dize geldim, kiyamadi diz bana, basimi yasladim uykulara

Kiminse bu zifir, alabilir benden artik. Ellerim yuzum kara. Bulandim ben. Boyandim ben. Tamamim. Kimdense bu zehir, alabilir. Hucrelerime nufuz etti. Tuttu gecitleri, kimildayamaz kildi beni. Endiseye mahal yok, maglubum. Asilabilir kapima bu bozgun. Oyun bozmam.

http://www.whitezine.com/images/Endless-Roads-Van-580x325.png

trouble in breathing

Bu gece canim cok yaniyor. 
Baskasi olmak kolaylasiyor.
Kimin acisina degsem, o oluveriyorum.

.

Kaldirimda oturuyoruz diz dize. Minicigiz ama dunya ustumuze ustumuze.
Unutuyoruz bir an, burunlarimiz cama yasli. Renkler akiyorken kalbine kalbine, unutmak kolay.
Icim kesik kesik yine de. Agliyorum. 

.

60 yil boyu seyrediyorum onu. Hayat etrafimizdan akip geciyor.
Gulusunden kendime pay bicmelerim hic bitmiyor.
Baba oluyor sonra, sonra dede, sonra hasta.
O ne zaman bir sey olsa, 
ben de ona eslikte baska bir sey oluyorum.
Gecen zamanin gucu ne? 
O bana boyle baktikca, hep o ayni genc kiz kaliyorum.

.

Omuzlarimiz kesiyor bu sopa ama boyle daha kolay.
Hem gulunce de ote kolay. 
Emek varsa ekmek de var.
Sukret sen. Sahip bilir.
Sahip lutfedendir.
O'na ne gucluk.
Tevekkeltualallah! 

.

Sonra biri elbisemden camasir ipine asiyor beni. Dunyayi bas asagi goruyorum. Yan asagi. 
Gulmekten nefes alamiyorum ki. Dislerimi cebimde sakliyordum. Annem bana papuc alacak. 
Dusup kaybolmasalar iyi. Yan asagi  gulmek cok komik ama. Dunya yere dusuyor gibi oluyor. 
Tutsam tutulmuyor. Nefesim bana bile yetmiyor. Guldurme bak altima yapicam!  

.

Ucmaktan vazgectigin zaman dusmeye basliyorsun. Bir sure asili kaliyorsun havada, yanilma. Sen aslinda coktan
dusuyorsun. Isiklar yaklasiyor; sesler, renkler, hukum yaklasiyor. Sonra yer gelip yuzune carpiyor. Siyah.
Dipsizlik kendini yeniden tanimliyor. Dusmek kolay, carpmakla bitmek her zaman birbirini esitlemiyor. 
Yazik. Bitilemiyor bazen. Gayretin de sinirlari var. Citlerin uzerine yasli cenem, ruzgar basak 
savuruyor. Mumkunun otesini seyrediyorum ben. Benim olmayanlarin yasini tutmaktan, 
benim olanlara sira gelmiyor. Ben duserken, annem elini basimin arkadasina 
koyuyor. Sefkat kendini yeniden tanimliyor. Durmuyor dusmem. Bazi 
seyler basladi mi, bir daha iflah olmuyor. Umut etmisliginden 
utaniyor gun. Utanci koyacak yer yok. Oyle yokluk. 
Siyaha sukur. Bir karadelik dokuyor teninden.
Done done icine aliyor beni yokluklar .
Dusmek basladi mi, infilak
olmaksizin bitmiyor.
Sonsuzlukta
iflah.










24 Ocak 2013 Perşembe

ben bir oyun uydurdum duma duma dum


Bak simdi. Mevsimlerden yaz. Bir cimenlik bulmusuz. Kus sesinden ve mini mini ciceklerden ibaret bir agac alti. Uzanmisiz da boyle. Canimiz gok cektiyse demek ki... Alabildigine bulut canina yandigim. Caprazlamasina da yatmisiz.Konusurken birbirimize, gulerken gokyuzune ceviriyormusuz basimizi. Komiksek demek...kacinilmaz olarak! Avuclarimizi cimenlere degdiriyormusuz. Biraz saga, biraz sola... Gidikliyor mu ne bizi bu cimenler? Daha cok kahkaha. Daha cok gok. Hafifmis hayat. Ayak bileklerimize dokunup kacan deniz gibiymis. Omuzlarimizdan asagi efil tiril dokulen bir tul sal. Kahkahalarimizin yukselip yukselip bulutlarin uclarina takilislarini seyrediyormusuz. Yapraklarin yesili golgeliyormus gunesi bazen, bazen azicik aralaniyorlarmis muzip muzip gulmelere. Gercekten oldu mu, yoksa hosumuza gitti diye kafamizdan mi uydurduk emin olamadigimiz hikayeler anlatiyormusuz. Bir guzele bin guzel katiyormusuz. Emin olmak cok da onemli degilmis hem. Guzel olmakmis muhim olan. Cimlere uzanmis guzellesiyormusuz. Benim olsa dedigimiz de olmayan, olmasa dedigimiz de olan hicbir seycikler yokmus. Her sey kararindaymis. Tam kararinda. Kararimiz mutlulukmus. Kararliymisiz da demek, keratalar bizi. Bir ugurbocegi tirmaniyormus elime. Parmaklarimi kaldirip gosteriyormusum sana. Ugurboceginin yolculugunu film yapmis, seyrediyormusuz. Serce parmaklarimizi degdiriyormusuz, elini elimden ayiramiyormus ugurbocegi. Hoooop, senin. Kirmiziymis. Azicik da siyah puantiyeli. Annesi terlik-papuc almis. Duyunca havalanmis. Arkasindan soyluyormusuz sarkisini. Uc, uc bocegim... Ucus ucusmusuz biz de. Telaseler hep ucus ucusmus.Gitmis, gitmis, gitmisler. Oooooo, bak ne uzaga gitmisler. Daha da buralara donebilemezmisler. Oh, ferah! Azicik serinlemis mi hava? Ruzgar titretmis mi icimizi biraz? E kalkip gidelim o zaman. Ucsuz bucaksiz bizim nasilsa. Kollarimizi aksamustune karsi acip yurumeye basliyormusuz. Ayakkabilarimiz elimizde... Yurudukce etrafimizi saran toz toprak komikmis sanki. Gulmelere doyamamisiz. Gun batimina yuruyen ucus ucus iki figurmusuz. Kalpleri golgelerinden daha hafif, usul, yumusak, keyif keyif, belli belirsiz iki figur. Tepeyi aşmışız ve hooooppppppuff!

13 Ocak 2013 Pazar

bir imha yontemi olarak yazmak


Eşyalarımı topluyorum. Gitmenin kalmakla aynı rafta dinlendiği bir yere yolculuğum. Hazırlıklı değilim. Hazır da sanmıyorum kendimi. Bitirdim sanmaları. Sanmaktı zaten ehil olduğum kapının bu yanında. Profesyonel sanıcı. Bekliyorsun ki bir yerde ayar insan. Sanmanın da tadı kaçar. Yok, kaçmadı. Asidi gitmiş kola içmek gibiydi belki ama bitiririm ben hep tabağımda, bardağımda kalanları. Annem öyle büyüttü beni. Kola için farklı olurdu hisleri muhtemelen ama ben genellemeci hücrelerimi aktive etmiştim bir kere. O hücreler yüzünden zaten ne olduysa. Biri lazım bana suçlayacak, onları seçtim. Suçlamak hafifletici bir eylem olsa gerek. Yoksa neden bu kadar suçluluk var? Onu diyordum. Gidiyorum ben. Suçlunun masumla aynı rafta olduğu yere yolculuğum. Paralel bir evren buldum. 3 yaşımın elinden tutuyor 20'li yaşlarım. Kendine mi benzetiyor nedir, lülelerini düzeltiyor. Bitimsiz sorularını sıralıyor 5 yaşım, 40'lı yaşlarım cevap versin diye. Gittikçe sabırlı mı olmuşum, ne... Cevaplıyor o diğer ben. Hatırlıyor diye mi belki de? Bilmiyorum. Pencere açıktı belki, üşüdüm. Unutalım. Unutalım.


Bir rüya gördüm dün. Suya anlatsam giderdi belki. Anlatmadım. Karanlıktı rüya. Işığa rağmen karanlık kalan rüya. Kayıp hissiyle baş etmek zor. Ölüm değil burada kayıp. Sağ mı, ölü mü; bilememek. Gitmek ama gitmek. Nereye olduğunu bilmeden, o kaybolanla birlikte gitmek. Aynaya baktığında artık kendini görememek. Dönüşmek. Kime? Tanımsız. Gitmişti. Kaybolmuştu belki de. Karar verip attıysa adımlarını gitmek olurdu o. Geride kalanlar habersizse o karardan, kaybolmak olurdu yine de. Biz kayboldu sanıyorduk ama gitmişti belki de. Kayboldu sandık ve çok aradık. Gittim ben deseydi de arar mıydık? Bilemedim. Ama bir bulamamak sızdı içimde. Kaldırıma uzanıp kaldım bir yerde. Sen uyu, ben tutuyorum seni, sen uyu dedi. Sabah ararız yine, şimdi uyu. Teslim olamadımsa da hissettim beni kuşattığı şefkati. Koluna tutundum, gözlerimi kapattım. Rüya içinde uykuya yattım, uyandım.