20 Ekim 2009 Salı
kara senaryonu anlat bana
hayatın arkama düşmeyeceği bir yeşil çimenlik bulmak istiyorum ve kaçmak istediğim ne varsa burnumun ucunda, gözlerimi yüzüne kapatıp bir uzun koşmak... kendim takılıyorum kendimin ayaklarına ne zaman şans vermek istesem kendime. kendimi koruyacağım diye kendime nefes aldırmıyorum. sonra hayat... sonra tas... sonra hamam...
ama daha kolay olması gerekmez miydi? kimse öyle bir söz vermedi, biliyorum. ama... daha kolay olması gerekmez miydi? bir his insanın içinde, işini kolaylaştıran... aklıyla bilmiyorken henüz insan, içinde bir yerde, bilinmeyeni bilen bir bilgenin bilgeliğiyle, bir usul, bir ferah aydınlık... hafiflik... gerekmez miydi?
'hislerim kuvvetlidir benim'ciler haklıysa, tanımadığım hislerim de kuvvetliyse benim, şimdi çekip gitmem gerekmez mi? ya kuvvetli sandıklarımız hislerimiz değil de korkularımızsa, 6. his dediğimiz kuşandığımız kalkanlardan başka ne ki?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
bir zamanlar bir yerlere ben de yazmış olabilirdim bu yazıyı. belki tam da bu cümlelerle, harfleri bu sıraya koyarak. hala da yazabilirim, biliyorum kendimi. çoktan değişmiş olmamız gerekmez miydi? böyle bir sabah uyanıp...
böyle bir sabah uyanıp... başka biri olmak gibi mi? o hep olmak istediğimiz kişi? o kişi olsak da mutlu olacağımızdan emin değilim biliyor musun? konuşmuştuk ya hani, filmi baştan çekme şansımız olsa üşeniriz, üşenmesek yine beğenmeyiz :)
Yorum Gönder