7 Mayıs 2012 Pazartesi

mizimaktan mizik

sevgili ben,

çok sevdiğim bazı huyların var. o huylarınla huylandığında sana bayılıyorum. yani bin tane ben serseler önüme, yine beni seçerdim diyorum. bir analist görse, 'ahan da narsistik insan.... bu vakanın ödipal döneminde...' diye başlardı, o kadar. bir de sevmediğim huyların var ki... o huylarınla huylandığın zaman da gozume gorunmesen daha iyi.

mesela, kendi kendini egleme biçimlerine hayranım. olağan bir konuşmanın içindeyken, kendi kafanda kurduğun ve sadece orada tuttuğun, kendi kendine güldüğün esprilerine bayılıyorum. mizah insanı zeki kılarmış gibi bir anlayışım var galiba. sen şaka yaptıkça kafamın içinde, zekanın önünde bir keskin sıfatı beliriyor ve her yeni atışla biraz daha keskinleşiyor gibi. seninle yaşamak eğlenceli oluyor böyle zamanlarda.

bazen de mızımana uyuz oluyorum, -mızımak, mızıkçılığın suyunu çıkarmak manasında, vurgulu. kafana bir şeyi takmaya gör, bir perde yapıyorsun ve çekiyorsun gözlerinin önüne. dusun dur ondan sonra, ne zaman biterse artik. ay ne sinirsin. hepimiz olecegiz en sonunda, bu neyin telasi? bi silkelen allasen! keyfimize bakalim.
 

2 yorum:

Stefan dedi ki...

Bir mektupta bendeki benlerden bir bene yazsana. sevmediklerini sevdiklerini vs.

V.yaka dedi ki...

Yazarim Stefan. Uzun ince mektuplar yazarim sana ben...