23 Haziran 2009 Salı

geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan

depresif insan kişisi için günün çok pis bir anı vardır. beden artık uykuda değilken ama tam da uyanmamışken, bilincin kapalıdan açığa geçmekte olduğu o anlık zaman dilimleri... üzerinde sallanmakta olan demirden külçeyi/duygu durumunu fark eder ama sebebini çıkartamaz bir an. 'canım çok sıkkın benim ama ne oldu ki böyle hissetmeme sebep olacak' derken, dibinde yatmakta olduğu asansör boşluğu, halatı oluşturan çelik liflerin bir bir kopuşuyla yankılanır. üzerine düşmekte olan otisi seyrederken, insan birden, hatırlayıverir gerekçelerini.

full depresyon geçerken bir günün içinden, bir nevi gardı yerindedir insanın. yer ile yeksandır ve gidebileceği daha dip ve korkulacak daha kötü bir şey kalmaz. bilincin ne olup bittiğini tam idrak edemediği o geçiş anları ise, berbat anlardır. "bana ne oldu" diyerek yerden yükselmekteyken ezerler insanı. gard da yerde, umut da...

elisha graves otis'in mekanı cennet...

Hiç yorum yok: