kadınlar seyrediyorum, yıkılmış, virân kadınlar... tutulmamış sözlerden ibaret buketler taşıyorlar ellerinde. gözlerine bakarak sonsuza dek sözünü veren adamların sonsuzlarının ne kadar da kısa sürdüğüne şaşıran, aldatılmış kadınlar... kendilerini sorgulamaya başlıyorlar. bir suçlu aramaya, bir sebep bulmaya ve onu ortadan kaldırmaya çalışıyorlar... öfkeleniyorlar. kırıyorlar. kırmak istemiyor, engel olamıyor, kendileri kalamıyor, parçalıyorlar. sen benim kal ama ben başkasının olayım diyen adamlar, ne istediklerini bilmeden yeni vaatler seriyorlar kadınların ayaklarına, hata yaptım, gitme, dayanamam... bundan böyle, sen nasıl istersen öyle... içlerindeki öfkeyle halleşemiyor kadınlar. sınırları deniyorlar. neredeydin, yine mi gittin, zaten beni hiç sevmedin. 3 kez cevap veriyor sen ne dersen o adamlar, 5 kez... sonra, özür diledim ya... huzur ver!
insanların vermediklerini almayı beklemesi ne zamandır adet?
dikmediği ağaçtan meyve bekleme ahmaklığı hangi kabilede gelenek?
biraz önce karşımda oturan çocuk-adam bir hikaye kahramanı olsaydı, yazar onu yağız delikanlı diye yazardı. "Kuzgun siyah saçları, bir yere uzun süre sabitlese ses getirecek bakışları, uzun ince bir bedeni vardı. Özenmekse adı, özenmiş Yaradan..."
gözlerini kucağına indirip oturdu. ne karısının gözlerine, ne benim gözlerime, ne de ne yaptığını bilen herhangi birinin gözlerine bakacak hali yokmuş gibi... gözleri ellerinde... oturdu. oysa karısı biliyordu, ben biliyordum, kendisi biliyordu; bir daha yapacaktı. 4 yıllık birliktelikte, vakti geldikçe yaptığı gibi... 1 yıllık evlilikte, vakti geldikçe yaptığı gibi... 3 aylık babalıkta, vakti geldikçe yaptığı gibi... Ahmet'e gidiyorum deyip O'na gidecekti. Ali'yle buluşacağım deyip, O'na gidecekti. Mesaiye kalıyorum deyip O'na gidecekti. adam ne dese kadının inanmaması, nereye gitse O'na gitti sanması bundandı. bugün değilse bir gün... şimdi değilse bir zaman... gidecekti. kadın biliyordu. ben biliyordum. adam biliyordu.
21 yılda kaç kere yıkılabilir insan? kaç kere kendini kandırıp kaç kere bu kez sona inanabilir? kaç yerinde kurşun yarası varken devam edebilir atmaya insan kalbi? kaç yerinden delinirse batar gemi?
aldatılma girince bir ilişkiye, o ilişki tamamen dönüşüyor, kişiler dönüşüyor... birlikte olmaya karar verdikleri o kişi olarak kalamıyorlar birbirlerinin gözünde. başka iki kişi olarak o aynı ilişkiyi sürdürmek de mümkün olmuyor.
beğenmeyen inebilir bu gemiden? sandığı gibi değildir, başka bir gemide gözü kalmıştır, gider... ama bu gemiyi delmeden... yelken iplerini kesmeden... dinamitleri ateşlemeden... ki, çizilebilecek bir rota kalsın geride.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder