18 Ekim 2008 Cumartesi

soru işareti

gözlerimi kapattım.
yokmuş gibi orada, çevirdim başımı başka yöne.
seslerine kulak tıkadım.
görmezden geldim.
umursamıyormuşum gibi davrandım.
umursamadım da zaman zaman...
önüme çıktığında yolumu değiştirdim.
önüme çıkmasın diye binbir engel dizdim.
çıkardığı gürültüden dem vurdum da yollara döktüğü gül yapraklarından söz etmedim.
parmak uçlarıma değip çekilen bir deniz kadar sokulunca bana bugün, bahçelerde oynayan çocuk cıvıltılarına emsal güzelliklerini serince önüme, imrenmenin kıyısını ufkumda görünce, sordum kendime bu kez; iyi mi yapmaktayım?

4 yorum:

Adsız dedi ki...

yıllardır anlamaya çalışıyorum bir insan nasıl bu şekil görmezden gelebilir birini.yani gidersin, ayrılırsın, ilişkiyse yürümez bitirirsin bunlar değil anlamadığım. nasıl yok sayarsın olmamış hiç yaşamamış yerine koyarsın ve nasıl bir anda hiçbir anlamı kalmaz o insanın ve nefret edilen en zararlı insan olur. hiç anlayamıyorum bunu.

V.yaka dedi ki...

"bir anda" olmaz hiçbir şey, sanmam. ve her karar için o kadar çok gerekçesi olabilir ki insanın, her biri kendi kişisel tarihinde anlamlı. vitrinde 'görmezden gelmek' olan, arka bahçede başka isim alır belki. ama belki de bıçak gibi kesip atar kimi de... bilemem. kim bilir, haklıdır belki şair; 'herkes öldürür sevdiğini', kimi yanında kalarak, kimi vazgeçilmişliğini yanında bırakarak...
hem "yarin senden geçmiş"ten kötü haber mi olur?

Adsız dedi ki...

gidene hiçbir lafım yok aslında devam etmesi için gitmesi gerekiyorsa gitmeli, muhakkak vardır nedenleri ama geride bırakılana da devam edebilmesi için birşeyler bırakmalı değersiz olmadığına dair bir anlamı olduğua dair. hele o insan birçok şeyi onun üzerine inşa etmişse ve birçok şeyi onunla anlamlandırmışsa ve bu insan bunu çok iyi biliyorsa. o gitmenin meşruluğu biraz tartışılır olur vicdan anlamında. ve şairler hep haklı çıkar:)

V.yaka dedi ki...

Ben bugün anladım Adsız. Sen haklısın.